Kaliforniya’daki Yangınların Sigorta Sektörüne Etkileri
Kaliforniya’nın Los Angeles bölgesinde başlayan yangınlar, modern tarihin en yıkıcı felaketlerinden biri olma yolunda hızla ilerliyor. Kurak kış koşulları ve Santa Ana rüzgarlarının etkisiyle büyüyen yangınlar, iklim değişikliğinin bölge üzerindeki yıkıcı etkilerini gözler önüne serdi. 36.000 dönüm araziyi kül eden ve en az 10 can kaybına yol açan bu yangınlar, ekonomik kayıplarla sigorta sektörünü de derinden etkiledi.
Yangınların Ekonomik Boyutu
Ekonomik açıdan bakıldığında, JP Morgan 8 Ocak’ta sigortalı kayıpların 10 milyar dolar olduğunu tahmin etmişti, ancak bu rakam bir gün içinde 20 milyar dolara yükseldi. Toplam ekonomik kayıpların 135-150 milyar dolara ulaşabileceği öngörülüyor, bu da Kaliforniya’nın yıllık GSYİH’sinin %4’üne denk geliyor. Yangınların sigorta sektörüne verdiği maliyetlerin, sektör oyuncularının risk değerlendirmelerini yeniden gözden geçirmelerine neden olduğu belirtiliyor.
Sigorta Sektöründe Değişimler ve ‘Fair Plan’ Talebi
IBS Sigorta ve Reasürans Brokerliği CEO’su Murat Çiftçi, yangınların sigorta sektörüne etkileri hakkında yaptığı açıklamada, sigorta primlerinde artışların kaçınılmaz olduğunu söyledi. Büyük sigorta şirketlerinin risk iştahının azalabileceğini ve bunun da sigortalılık oranlarının düşmesine yol açabileceğini belirtti. Kaliforniya’da yüksek riskli bölgelerde yaşayan ev sahiplerinin, büyük sigorta şirketlerinin bu alanlardan çekilmesiyle ‘Fair Plan’ gibi sigorta modellerine yönelmek zorunda kaldıklarını vurguladı.
Kapsamlı Afet Yönetimi ve Yapay Zeka Kullanımı
Yangınların sigorta sektörünü önemli ölçüde yeniden şekillendireceğini belirten Çiftçi, sektörün bu zorlukları fırsata çevirebileceğini ifade etti. Daha kapsamlı afet yönetimi stratejileri ve uydu teknolojileriyle risk analizleri yapılarak iklim değişikliği etkilerini hafifletmeye yönelik çözümler geliştirilebileceğini belirtti. Ayrıca, yapay zeka ve büyük veri kullanılarak daha yenilikçi sigorta modelleri oluşturulabileceğini söyledi. Yapay zeka algoritmalarının, hava durumu verileri ve bitki örtüsü yoğunluğunu analiz ederek yangın riskini önceden tahmin edebileceğini açıkladı.
Türkiye’de de benzer risklerin bulunduğunu hatırlatan Çiftçi, risk haritalarının güncellenmesi ve yangına hassas bölgelerde sigorta poliçelerinin kapsamının artırılmasının önemine dikkat çekti. Kamu-özel sektör işbirliğiyle afet sigortası havuzlarının oluşturulmasının da gerekliliğine vurgu yaptı.